Ramazan ve Kurban bayramlarında, bayramlaşmalarda minik kadehler, çikolata ve içi sürprizli mendillerle ikram edilen likörleri orta yaş ve üzerindekiler hatırlayacaklardır. Özellikle özel günlerde tepsi ve kristal kadehlerde ikram edilen likörlerin kokusunu, karşı konulmaz berraklıktaki renkleri ve nane ile muzun damak ve hafızalarda yerini koruyan tadını unutmak mümkün değil... Bayramlaşmalar azalıp seyahatler artınca bu adetlerde yaygınlığını kaybetti. Ama Türk likörlerinin Avrupalılarla yarışı yükselen kalitesiyle devam ediyor.Kendini yıllar önce kanıtlamış olan Türk likörlerinin özgün üretimi ve eşi bulunmaz özellikteki meyve kullanımıyla haklı şöhrete ve altın madalyalara sahip. Nane, muz, ahududu,gül, portakal, mandalina gibi çeşitler yarışmaların gediklilerinden.Türk likörlerinin kalitesine yansıyan özellik, yurdumuzda yetişen emsalsiz meyvelerden geliyor.Ekolojik yapıdaki meyveler birbirine göre bazı farklılaşmalar taşıyor. İklim, toprak güneş etkisinin yanı sıra ülkemizdeki bolluk, ekonomik fiyatlar sayesinde has meyveler kullanılarak üretilen likörlerin baş müşterisi Almanya, İngiltere, Japonya, Finlandiya ve Amerika.